100 ADİYAT SURESİ TÜRKÇE MEALİ

100 Adiyat

Âdiyât, koşan atlar demektir. Asr sûresinden sonra Mekke’de inmiştir, 11 (onbir) âyettir. Bu sûrede insanoğlunun

nankörlüğünden, kıyamet günü ortaya çıkacak acıklı durumdan söz edilir.

Rahmân (ve) rahîm (olan) Allah’ın adıyla.

1. Harıl harıl koşanlara,

2. (Nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara,

3. (Ansızın) sabah baskını yapanlara,

4. Orada tozu dumana katanlara,

5. Derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki ,

6. Şüphesiz insan, Rabbine karşı pek nankördür.

7. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ,

8. Ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.

9. Kabirlerde bulunanların diriltilip dışarı atıldığını düşünmez mi?

10.Ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman ,

11.Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyle haberdar

En Son Gezilenler

102 TEKASÜR SURESİ TÜRKÇE MEALİ

102 Tekasür Tekâsür, çokluk yarışı ve çoklukla övünmek demektir. Kevser sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 8 (sekiz)

103 ASR SURESİ TÜRKÇE MEALİ

103 Asr Asr, yüzyıl, ikindi vakti ve meyvenin suyunu çıkarmak gibi manalara gelir. "Asr"a yemin ile

104 HÜMEZE SURESİ TÜRKÇE MEALİ

104 Hümeze Hümeze, birini arkasından çekiştirmek, onunla alay etmek, kırmak ve incitmek manalarına gelir. Kıyamet sûresinden sonra

105 FİL SURESİ TÜRKÇE MEALİ

105 Fil Kâbe'yi yıkmak isteyen Ebrehe'nin fillerle hücumunu konu edindiği için bu adı almıştır. Kâfirûn sûresinden

106 KUREYŞ SURESİ TÜRKÇE MEALİ

106 Kureyş Kureyş'e cahiliye devrinde verilen bazı imtiyazlardan bahsettiği için bu adı almıştır. Tîn sûresinden sonra

107 MAUN SURESİ TÜRKÇE MEALİ

107 Maun Mâûn, zekât vermek yahut bir şeyi geçici olarak kullanması için birine vermek şeklinde yardım